İstanbul’da Olası Bir Deprem Sonrasında Kronik Rahatsızlıkları Olan Hastaların Durumu
İstanbul, sadece milyonlarca insanın yaşadığı dev bir metropol değil, aynı zamanda sağlık altyapısı ve hastalık yönetimi açısından da kritik öneme sahip bir şehirdir. Ancak İstanbul’da beklenen büyük bir depremin ardından, özellikle kronik hastalıklarla yaşayan bireyler için sağlık hizmetlerinde ciddi aksaklıklar ve riskler oluşabileceği bilimsel çalışmalarla ortaya konmuştur.
Kronik Hastalıklar ve Deprem Riski
Kronik hastalıklar (diabetes mellitus, hipertansiyon, kronik kalp hastalıkları, astım, KOAH, böbrek yetmezliği gibi), düzenli tedavi, ilaç kullanımı ve bazen kesintisiz tıbbi bakım gerektirir. Bir deprem sonrasında, bu hastaların karşılaşabileceği en büyük riskler şunlardır:
İlaç Temininde Güçlükler:
Deprem sonrası lojistik zincirinin bozulması, eczanelere, hastanelere ve tıbbi depolara erişimi kısıtlayabilir. Bu durum, özellikle düzenli insülin, hipertansiyon ilaçları veya astım spreyleri kullanan hastalar için hayati risk yaratır.
Hastane ve Sağlık Kuruluşlarına Ulaşım Sorunları:
Yolların kapanması, sağlık merkezlerinin hasar görmesi veya tamamen kullanılamaz hale gelmesi, kronik hastalığı olan bireylerin zamanında tıbbi müdahale almasını zorlaştırır.
Stres ve Kronik Hastalıklar:
Deprem gibi büyük afetler sonrasında yaşanan yüksek düzeyde stres, kronik rahatsızlıkları tetikleyebilir veya mevcut hastalıkları kötüleştirebilir. Örneğin, kalp krizi riski, felç, hipertansif kriz gibi durumlar stres sonrası ciddi oranda artmaktadır.
Temiz Su ve Hijyen Sorunları:
Diyaliz hastaları gibi özel hijyen koşullarına ihtiyaç duyan bireyler için su teminindeki aksaklıklar hayati tehlike oluşturabilir.
Bilimsel Bulgular ve Önceki Depremlerden Dersler
- 1995 Kobe Depremi (Japonya): Yapılan araştırmalar, deprem sonrası kronik hastalıkların komplikasyonlarında ve hastane başvurularında %30-40 oranında artış olduğunu göstermiştir.
- 2010 Haiti Depremi: Kronik hastalığı olan bireylerin, afet sonrası uygun bakım eksikliği nedeniyle ölüm oranlarında belirgin bir artış kaydedilmiştir.
- Türkiye 2023 Kahramanmaraş Depremleri: Bu depremler sonrasında da özellikle diyaliz hastalarının ciddi risk altında kaldığı, mobil sağlık ünitelerinin ve sahra hastanelerinin ne kadar kritik olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır.
İstanbul İçin Öngörülen Durum
İstanbul’da meydana gelebilecek büyük bir depremde; Yaklaşık 2 milyon kişinin kronik bir sağlık sorunu nedeniyle düzenli tedaviye ihtiyaç duyabileceği tahmin edilmektedir. Özellikle 65 yaş üstü bireylerin ilaç ve sağlık hizmetlerine erişimi büyük ölçüde tehlikeye girebilir. Şehrin acil sağlık kapasitesinin böyle bir felakette yetersiz kalabileceği ve alternatif sağlık hizmeti sunum yöntemlerine (mobil klinikler, geçici tedavi üniteleri) ihtiyaç duyulabileceği bilimsel raporlarda belirtilmektedir.
Ne Yapılabilir?
- Kronik hastalar için acil durum ilaç kitleri hazırlanmalıdır.
- Sağlık kuruluşlarının afet dayanıklılığı artırılmalıdır.
- Hastaların elektronik sağlık kayıtları, felaket sonrası hızlı erişim için güvenli sistemlerde korunmalıdır.
- Toplum temelli sağlık ekipleri afet sonrasında kronik hastaların takibini yapmak üzere organize edilmelidir.
Okuşluk İnşaat Olarak Biz Ne Yapıyoruz?
Okuşluk İnşaat olarak, İstanbul’un ve ülkemizin karşı karşıya olduğu bu kritik riski biliyoruz. Olası bir deprem sonrası tedarik zinciri kesintilerini minimize etmek, özellikle sağlık sektörü için acil çözüm sunmak amacıyla güçlendirme projeleri, lojistik destek planlamaları ve kriz senaryoları üzerinde çalışıyoruz. Özellikle hastane binalarının güçlendirilmesi ve alternatif sağlık altyapısının kurulmasına yönelik projelerimizle, toplumun en kırılgan kesimlerinin yanında olmaktan gurur duyuyoruz.
OKUŞLUK GRUP YÖNETİM KURULU BAŞKANI
Müslüm OKUŞLUK